Ayıplı Mal Nedir?
Ayıplı mal (bir diğer deyişle ayıplı ürün) 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasında tanımlandığı üzere; ‘’Tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.’’ 6098 s. Türk Borçlar Kanununda ayıplı mal tanımlanmasa da satıcının sorumluluğu ve alıcının seçimlik hakları düzenlenmiştir.
TBK m. 219 – Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Bir malda sözleşme ve kanun hükümlerine göre bulunması gereken özelliklerin bulunmaması veya bulunmaması gereken bozuklukların olmasına ayıp denir. Bu kapsamda malın ayıplı mal olup olmadığı noktasında ilk olarak sözleşme hükümlerine bakılmalıdır. Sözleşmede, taraflar arasında satılan malın hangi nitelikleri haiz olması gerektiği hususundaki anlaşmaya bakılır. Buna ilişkin açık ya da zımni bir anlaşma yoksa sözleşmenin tamamı dikkate alınır ve dürüstlük kuralına göre malın taşıması gereken vasıflar belirlenir.
Açık Ayıp ve Gizli Ayıp Nedir?
Satılan maldaki ayıp açık veya gizli olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen ya da basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Örneğin bisiklet satın almak isteyen kişi bisikletin pedalının kırık olduğunu basit bir incelemeyle görebilir. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı muayeneler ile anlaşılan ayıplardır. Bisikletin fren sistemindeki bir aksaklık gizli ayıba örnek olarak verilebilir.
Ayıplı Mal Kabul Edilme Şartları
- Malda bir ayıbın bulunması gerekir. Bu ayıp açık, gizli, ekonomik ya da hukuki olabilir.
- Ayıp, önemli olmalıdır. Bunun belirlenmesinde objektif ölçütler dikkate alınır. Maldaki eksikliğin, malın değerini veya kullanma imkanını azaltıp azaltmadığına bakılır. Önemsiz sayılacak derecedeki küçük kusurlar ayıp olarak değerlendirilmeyecektir.
- Ayıp, malın teslimi anında var olmalıdır. Ancak teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı mal olmadığının ispatı satıcıya aittir.
- Tüketici, malı ayıplı olduğunu bilmeden satın almış olmalıdır. Satım öncesinde ya da esnasında satıcı tarafından bildirilen kusur sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları yoktur.
Ayıplı Mal Satan Satıcının Sorumluluğu
Ayıplı mal satmak veya satın almak, e-ticaretin de hızlı bir artış gösterdiği günümüzde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Oysaki 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile satıcıya, malı sözleşmeye uygun olarak tüketiciye teslim etme yükümlülüğü verilmiştir. Buna göre satıcı, ayıplı şekilde sattığı mal sebebiyle tüketicide doğan mağduriyeti gidermek durumundadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda da ayıplı mal düzenlenmiştir. 222. Maddeye göre, ‘’Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur.’’ Dolayısıyla alıcı, sözleşmenin kurulduğu anda ayıptan haberdar ise ya da basit bir muayene ile görebileceği ayıplar söz konusuysa bu durumda satıcıya herhangi bir sorumluluk yüklenemez. Örneğin bir züccaciye dükkanında sepete konulan defolu fincanlar konulmuş ve defolu olmalarından ötürü indirimli satıldığı yazıldığında bu durumda kişi satın aldığı fincanların ayıplı mal niteliğinde olduğunu ileri sürerek satıcıdan herhangi bir hak talep edemez.
İmalatçı/Üreticinin Sorumluluktan Kurtulma Şartları
Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik md. 7’de sorumluluktan kurtulma şartları düzenlenmiştir. Şöyle ki;
İmalatçı/üretici aşağıdaki durumlardan birini ispatladığı taktirde malın sebep olduğu zarardan sorumlu tutulamaz:
a) Malı piyasaya sürmemiş olması,
b) Malın, satılmak gayesiyle veya ticari faaliyetlerin seyri sırasında üretilmemiş olması,
c) Tüm hal ve şartlar göz önünde bulundurulduğunda, zarara sebep olan ayıbın, mal piyasaya sürüldüğünde mevcut olmaması,
d) Malın teknik düzenlemesinin ayıba neden olması,
e) Mal piyasaya sürüldüğünde mevcut bulunan bilimsel ve teknolojik bilgilerin, ayıbın varlığının bilinmesine imkan vermemesi,
Nihai malın tasarımı ya da bu malın imalatçısının/üreticisinin talimatı sebebiyle, bütünü oluşturan parçalardan birinin imalatçısı/üreticisi, o malın ayıbından sorumlu değildir.
Ayıplı Mal Dolayısıyla Tüketicinin Seçimlik Hakları
Tüketiciye ayıplı mal satılması durumunda tüketicinin ne gibi haklarının olduğu 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11/1. Maddesinde düzenlenmiştir.
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir. Bu durumda ayıplı ürün iadesi söz konusudur. Bu bent, tüketicinin ayıplı mal karşısında cayma hakkını düzenlemektedir.
- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteyebilir. Bu indirim, ayıbın önemi ve büyüklüğüne göre objektif kurallar neticesinde belirlenir.
- Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteyebilir. Ya da,
- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir.
Tüketici, mevcut durum hangisini gerektiriyorsa dilediği hakkı seçmekte özgürdür. Elbette tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Adı geçen maddenin diğer bir fıkrasında ise ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükler oluşturması hususunda ne olacağı belirtilmiştir. Bu durumda tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Böylelikle satıcının hukuki durumu da mevcut orantısız güçlükler karşısında korunmuştur.
Tüketici sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçmişse, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilmelidir. Satıcı bu iadeyi geciktiremez, ödemeyi taksitler halinde gerçekleştiremez.
Yargıtay 3. H. D. 2020/4252 E. 2020/4589 K.
…Davacı ayıptan doğan haklardan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmişse de, aracın ayıpsız değeri ile ayıplı değeri ve bunların oranı ile ayıbın niteliğine göre 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 11/3 ncü maddesi uyarınca bedelden indirim yapılması kanaati ile bu kapsamda davanın kısmen kabulüne…
Yargıtay 13. H. D. 2015/14635 E. 2016/22900 K.
Davacı, davalıdan televizyon satın aldığını, teslim aldıktan 5 ay sonra ekranda bozuk pikseller belirdiğini ürünün ayıplı olduğunu beyanla ayıplı televizyonun değişimine karar verilmesini istemiş ve yerel mahkemece, davanın kabulü ile televizyonun bire bir aynı model ile değiştirilmesine, mümkün değilse tüketicinin malın karşılığında ödemiş olduğu bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6502 s. Kanunun Tüketicinin Seçimlik Hakları başlıklı 11. maddesine göre tüketiciye tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup, tüketici bunlardan ancak birini seçebilir. Davacının terditli talebi de bulunmamaktadır. Mahkemece davacının, televizyonun ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde terditli şekilde hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Faturasız Ayıplı Mal İadesi Mümkün Müdür?
Ayıplı mal satın alan ve bunu iade etmek isteyen kişinin elinde fiş veya fatura olmadığında çoğu satıcı 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 54 seri nolu tebliğini gerekçe göstererek, iade edilmek istenen ürünün fatura ya da fişinin ibrazını istemekte ve aksi halde ayıplı mal karşısında para iadesi yapmamaktaydı. Ancak ilgili tebliğ, KDV Genel Uygulama Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu husus yeniden düzenlenmiş olup, fiş veya faturanın bulunmaması durumunda iade yapılmasının mümkün olduğu KDV Genel Uygulama Tebliği ile açıkça ifade edilmiştir. İlgili hükme göre,
“İade edilen mala ait fatura veya benzeri belgenin fiili imkânsızlıklar nedeniyle ibraz edilemediği durumlarda, aynı şekilde üzerine alış belgesinin ibraz edilemediği açıkça belirtilmek suretiyle gider makbuzu düzenlenmesi mümkündür.” düzenlemesiyle, tüketici elinde fiş veya fatura bulunmasa dahi ayıplı malı iade edebilecek, değişim yapabilecektir.
Tüketici, Seçimlik Haklarını Kullanmasına İmkan Tanınmıyorsa Ne Yapmalıdır?
Kendisine ayıplı mal satılan tüketici, satıcıya seçimlik haklarından herhangi birini kullanmak istediğini söylediğinde satıcı yükümlülüğünü yerine getirmiyorsa tüketicinin başvuracağı yollar malın ekonomik değerine göre değişiklik göstermektedir.
6502 sayılı Kanun ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinde yer alan yasal parasal sınırlar, buna ilişkin ilgili tebliğ ile 2021 yılı için şu şekilde güncellenmiştir:
6502 SAYILI KANUNUN 68 İNCİ VE TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ YÖNETMELİĞİNİN 6 NCI MADDELERİNDE YER ALAN PARASAL SINIRLARIN ARTIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
Parasal sınırlar
MADDE 3 – (1) 2021 yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda değeri:
a) 7.550 (yedibinbeşyüzelli) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,
b) Büyükşehir statüsünde olan illerde 7.550 (yedibinbeşyüzelli) Türk Lirası ile 11.330 (onbirbinüçyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 11.330 (onbirbinüçyüzotuz) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 7.550 (yedibinbeşyüzelli) Türk Lirası ile 11.330 (onbirbinüçyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
görevlidir.
Malın ekonomik değerinin her yıl güncellenen yasal parasal sınırın altında kaldığı durumda tüketici, Tüketici Hakem Heyetine başvurabilecektir. Başvuru esnasında tüketiciden herhangi bir para talep edilmeyecektir. Yazılacak bir dilekçeyle veya Tüketici Hakem Heyetinde ilgili başvuru formunu doldurmak suretiyle başvuru yapılabilecektir. Tüketicinin bu başvuruyu yapmadan doğrudan dava açma imkanı yoktur. Tüketici Hakem Heyetine yapılan başvurudan sonuç alınamazsa 15 gün içinde kişinin dava açma hakkı doğar. Ayıplı mal dava açma süresi kaçırılmamalıdır. Bu dava, Tüketici Hakem Heyetinin kararına karşı bir itiraz niteliğindedir.
Malın değerinin yasal parasal sınırın üstünde kalması durumunda ise tüketici yine doğrudan dava açamayacaktır. Öncelikle dava şartı niteliğinde öngörülen arabuluculuk kurumuna başvurmak zorundadır. Arabuluculuğa başvururken herhangi bir para ödemeyecektir. Arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç elde edemezse anlaşmama son tutanağı ile birlikte Tüketici Mahkemesinde, Tüketici Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açabilecektir.
Tüketici Hakem Heyetine başvuru veya dava açılması, 2 yıllık zaman aşımı süresini keser.
Ayıplı Mal Zamanaşımı
Ayıplı mal iade süresi 6502 s. Kanunun 12. Maddesinde düzenlenmiştir. Ayıplı mal satın alınması halinde tüketicinin, malın kendisine teslim tarihinden itibaren iki yıl içinde bedel iadesi, misliyle değişim, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkı vardır. Ayıplı mal iade şartları oluşmuşsa tüketici iki yıl içinde seçimlik haklarını kullanmak durumundadır.
Ayıplı mal bildirim süresi zamanaşımı süresi olup bu süre geçtiği takdirde satıcının bu taleplerden herhangi birini yerine getirme yükümlülüğü ortadan kalkmaktadır.
Kaynakça:
Bursa Barosu Yayınları, Tüketici Hukukunda Seçilmiş Yargı Kararları
Ankara Barosu Yayınları, Avukatlar İçin Tüketici Hukuku Rehberi
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Yargıtay Kararları
faturası gönderilmeyen mal ayıplı mal olarak hakem heyetine verilir mi