BOŞANMA NEDENLERİ
Boşanma Nedenleri 1 Ocak 2001 tarihinde yürürlülüğe giren 4271 sayılı Türk Medeni Kanununun İkinci kitabı olan Aile hukuku kısmında ele alınmıştır. Birinci kitabın ikinci kısmının ikinci bölümünde yer alan boşanma nedenleri 161. ve 166. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Burada düzenlenen boşanma nedenleri: Zina, hayata kast-pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmadır. Bu nedenleri özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri olarak ayırmak mümkündür.
BOŞANMA NEDENLERİ
Özel Boşanma Nedenleri | Genel Boşanma Nedenleri |
Zina | Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması |
Hayata Kast – Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış | – |
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme | – |
Terk | – |
Akıl Hastalığı | – |
Özel Boşanma nedenleri
Özel boşanma nedeniyle dava açmak için yasada belirtilen ÖZEL nedenlerin gerçekleşmesi gerekir. Eğer bu nedenler gerçekleşmezse, bu nedenlere dayalı boşanma davası açılamaz. Zina nedeniyle boşanma, hayata kast-pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı özel boşanma nedenleridir. Bu boşanma nedenleri sınırlılık ilkesine tabidir ve yasa koyucu tarafından belirlenmiştir.
Genel Boşanma nedenleri
Genel boşanma nedenlerinde özel boşanma nedenlerinde olan özel bir sebep olma şartı yoktur. Ortak yaşamın çekilmez hale getiren her neden, evlilik birliğini sarsan her olay bir genel boşanma nedenidir. Bu nedenler; sosyal kültürel, dini inanç, siyasi görüş farklılıkları, aşırı derecede olan kıskançlık vb. nedenlerle çoğaltılabilir. Örnek teşkil etmesi amacıyla Yargıtay kararları gösterilebilir.
Yargıtay Kararları
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2015/20218 E. , 2016/13513 K.
…Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılmasına yol açan olaylarda, davalı-karşı davacı kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin de eşine karşı ilgisiz olduğu, eşini sürekli özel günlerde ve sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında, davalı-karşı davacı kadın da dava açmakta haklı olup, Türk Medeni Kanununun 166.maddesi koşulları kadının davası yönünden gerçekleşmiştir….
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2020/13 E. , 2020/673 K.
….1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davasında; ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin, süregelen şekilde “Evde yemek yemeyerek” evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, eşine ilgisiz davrandığı, ailesinin eşini aşağılamasına kayıtsız kaldığı gerekçesiyle asıl davanın reddi ile tarafların boşanmalarına ve fer’ilerine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir….
ALDATMA (ZİNA) NEDENİYLE BOŞANMA
Zina Nedeniyle Boşanma
Aldatma (zina) nedeniyle boşanma Türk Medeni Kanununun 161. Maddesinde açıklanmıştır.
“ Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur. “
Zina özel ve mutlak bir boşanma nedenidir. Eşin sadakatsiz davranarak kendi eşi dışında başka biri ile uygunsuz hareketlerde bulunması zina sebebiyle boşanma davasının konusudur.
Zina Nedeniyle Boşanma Şartları
Zina Eylemi;
Eşlerin birbirine karşı sadakat yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülük TMK m. 185 f.III de belirtilmiştir. Zina eyleminin gerçekleşmesi sonucu bu yükümlülük yerine getirilmemiş olur. Zina yapmayan diğer eş sadakatsizlik sebebiyle boşanma isteminde bulunabilir. Ancak bu nedenle boşanma isteminde bulunması için elinde zinayı doğrulayacak belgeler olmalıdır. Örneğin kafede eşini birbiriyle görmüş olması ya da bir yemekte görmüş olması, zina olduğunu tam olarak kanıtlamayan görüşmeler, yazışmalar zina eyleminin gerçekleştiğini ispat etmekte yeterli olmaz. Bu tür belgelerle zina sebebiyle boşanma nedeni oluşturmaz ancak genel bir sebep olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabilir.
Zina eden eşin başka biriyle olan otel kayıtları, tatil belgeleri, uygunsuz bir biçimde fotoğrafları, kredi kartlarındaki harcamalar vb. örnekler zina nedeniyle boşanmanın konusu olabilir. Burada hakimin yorumu gerekmektedir. Ayrıca eş kendisini aldattığını düşünerek eşinin telefon baktığında arama veya mesaj kayıtlarında bunu gösteren bir kanıt olduğunu bulursa, arabasına veya işyerine sadece zina yaptığını kanıtlamak amacıyla kamera taktırıp bu yolla kanıt bulduysa bunlar da boşanma davasında delil olarak gösterilebilir.
Burada dikkat edilmesi gereken ikinci bir husus da zina eylemini gerçekleştiren eşin karşı cinsle bir münasebetinin olmasıdır. Aynı cinsin münasebeti ancak ve ancak haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davasının konusudur.
Eşin zina eyleminin gerçekleştirdiği kişinin evli olup olmadığı bilgisi önemli değildir. Ayrıca evlilikte kadının ya da erkeğin zina yapmasının da bir farkı yoktur. Zina yapan, sadakatsiz davranan eşin kiminle zina yaptığı, bunun sayısı, nerede olduğunun bir önemi yoktur. Bir kere bile yapılan zina, zina nedeniyle boşanma nedenidir.
YARGITAY KARARI (2. HD., E. 2016/24076 K. 2018/10959 T. 15.10.2018)
….Zina sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için öncelikle; davalı eşin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesinin veya cinsel ilişkinin gerçekleştirildiğine pek muhtemel bakılan bir durum içine girdiğinin kanıtlanması gereklidir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle; davalı erkeğin dava açılmadan önce başka bir kadınla birlikte birden fazla kez farklı otellerde tatil yaptıkları ve o kadınla birlikte aynı odada birlikte çekilmiş müstehcen fotoğraflarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre Türk Medeni Kanunu’nun 161’nci maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir. O halde; davacı kadının zina hukuksal sebebine dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir….
Zina Eyleminin İsteğe Bağlı Olarak Gerçekleşmelidir.
Zina eyleminin isteğe bağlı gerçekleşmesi koşulu tecavüz olayı ile zinayı birbirinden ayırma yönünden önemlidir. Burada kusur şartı vardır. Örneğin kişinin içtiği içeceğe bir madde katılması ile uyutulması sonucu gerçekleşen tecavüz olayında kişinin bilgisi dahilinde olmadığı için kusuru da yoktur.
Diğer Eşin Dava Açması
TMK md 161 f.1 de belirtilen Diğer Eş kavramı bu koşulun dayanağıdır. Sadakatsiz davranan eş bu davayı açamaz. Eğer açabilse idi boşanmak isteyen her eş için bu çok kolay bir yol olurdu. Diğer eş ise dava açabilir. Kişi bu konu da özgürdür.
Ortak Hayatın Çekilmez Olma Şartının Olmaması
Ortak hayatın çekilmez olma şart nispi boşanma sebeplerinde aranmaktadır. Ancak zina nedeniyle boşanma özel ve MUTLAK bir boşanma nedenidir. Bu yüzden böyle bir şart zina nedeniyle boşanmada aranmamaktadır.
ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVA HAKKININ DÜŞMESİ
TMK md. 161 FII. de belirtilen süreler vardır. “Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.”
İlk kısımda belirtilen süre altı ay; zinayı öğrendikten sonra başlar. Eğer altı ay geçmiş ise dava açılamaz veya dava açılmışsa hakim re’sen nazara alır dava reddedilir.
İkinci kısımda belirtilen beş yıllık süre; zina eyleminin başlama tarihinden itibaren başlar. Eş ne zaman ki zinayı öğrenir o zaman altı aylık süre işlemeye başlar. Beş yılın dolmasına 5 ay varken öğrenirse eş o halde altı ayı olduğunu savunamaz. Beş ay içinde dava açmalıdır.
YARGITAY KARARI (2. Hukuk Dairesi 2014/19822 E. , 2014/20613 K.)…
Dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayanan zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebidir. Buna göre, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Davacı kocanın, eşinin bir başka erkekle zina ettiğini Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/304 esas, 2010/134 karar sayılı dosyasının 15.09.2009 tarihli duruşmasında öğrendiği, zina nedeniyle boşanma davasını 01.04.2010 tarihinde açtığı, bu durumda davanın yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davasına münhasıran zina sebebine (TMK.m.161) dayalı olarak açıldığı konusunda bir çekişme de bulunmamaktadır. Durum böyleyken, davanın hak düşürüsü süre nedeniyle reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir….
Zina nedeniyle boşanma hakkının düşmesinde bir diğer sebep ise AFFETME’dir. TMK md161 FIII belirtildiği gibi affeden eşin dava hakkı yoktur. Bu affetme eylemi açıkça yapılmasına gerek yoktur. Bir şekil zorunluluğu yoktur. Örtülü bir biçimde de affedebilir. Örnek olarak eşinin ona aldığı bir hediye sonucunda ona sarılması, affettiğini gösteren bir davranış ya da direk açıkça affettiğini söylemesi olabilir. Bununla birlikte hala aynı evde yaşıyor olmaları, evi terk etmemiş olması affettiğini göstermez.
YARGITAY KARARI (2. Hukuk Dairesi 2016/8706 E. , 2017/2771 K.)
….Davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166) ve zina (TMK m.161) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece tarafların zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; tarafların barıştıkları 2013 yılı Ağustos ayından davanın açıldığı 16/02/2015 tarihine kadar davalı erkeğin zina fiilini gerçekleştirdiği toplanan delillerle kanıtlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…..
ZİNA NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME
TMK md. 168 de “Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu düzenleme ile eşlere seçimlik hak tanınmıştır.
Dava açacak olan eş; 1.Eşinin yerleşim yerinde
2. Kendi yerleşim yeri
3.Dava açmadan önce birlikte oturdukları yerde dava açabilir.
Boşanma davalarında görevli mahkeme AİLE MAHKEMELERİ’dir. Bu mahkemelerin olmadığı yerlerde ise ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ boşanma davalarına bakar.
Yararlanılan Kaynaklar:
Aile Hukuku, Prof. Dr. Ahmet M. Kılıçoğlu Ocak 2019 4.Baskı
Türk Özel Hukuku Cilt: 3 (Aile Hukuku), Prof. Dr. Mustafa Dural, Prof. Dr. Tufan Öğüz, Prof. Dr. Mustafa Alper Gümüş 14. baskı
Yargıtay kararları
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu
Sayılan özel nedenlerden biri ile genel neden birlikte ileri sürülerek dava açılabilir mi? Teşekkürler.
Çok güzel bir yazı olmuş , tebrikler ??