Acele Kamulaştırma

Acele Kamulaştırma

Acele Kamulaştırma Nedir?

Acele kamulaştırma, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “acele kamulaştırma” başlıklı 27. maddesinde düzenlenmiştir. Acele kamulaştırma, Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesinin ilk fıkrasında: “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir” şeklinde zikredilmiştir.

Yani başlıktaki sorunun cevabı olarak, olağanüstü durumlarda idarenin, kimi işlemlerini sonradan tamamlamak üzere bir taşınmaza el koymasıdır denilebilir. Bu, Anayasamızın “mülkiyet hakkı” başlıklı 35. maddesi uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı gayesiyle kanunla sınırlandırılması anlamına gelmektedir. Yani acele kamulaştırmanın sebebi “kamu yararı”nı sağlama düşüncesidir.

Bu soruya verilebilecek bir diğer cevap ise direkt kanunun lafzından çıkarılabilir. Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine bakıldığında acele kamulaştırma, olağan dışı ve ivedilik gerektiren durumlarda gerekli olan taşınmazlara kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere idare tarafından el konulması olarak da tanımlanabilir.

Acele Kamulaştırmanın Kamulaştırmadan Farkı Nedir?

Acele kamulaştırma nedir sorusu, acele kamulaştırmanın olağan kamulaştırmadan farklı olduğunu gösterir niteliktedir. Acele kamulaştırmada da, normal el koyma gibi tüm işlemler yapılır. Aralarındaki temel fark, acele kamulaştırma durumunda idarenin, kimi kamulaştırma işlemlerini, söz konusu taşınmazı kendi mülkiyetine geçirdikten sonra yapmasıdır. Olağan kamulaştırma işlemlerinde bu mümkün değildir. Bunun nedeni tabii ki acele kamulaştırmanın adı üstünde “acele” olmasıdır. Bu da kamu yararının sağlanması düşüncesine dayandırılmaktadır.

Genel olarak kamulaştırma az önce de bahsedildiği gibi 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda ve Anayasa’nın “kamulaştırma” alt başlıklı 46. maddesinde düzenlenmiştir. Kamulaştırma Kanunu ve Anayasa’nın 46. maddesinde kesin ve açık bir kamulaştırma tanımı olmasa da kamulaştırma, kısaca idarenin, kamu yararı amacıyla özel mülkiyete ait taşınmazları, malikin rızası olmaksızın söz konusu taşınmazın karşılığını ödeyerek kendi mülkiyetine geçirmesi yani el koymasıdır. İdare bu işlemi yaparken her halde kamu gücüne dayanarak ve yasaya uyarak yapacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus; acele kamulaştırmanın, kamulaştırmanın bir türü olmadığı hususudur. Acele kamulaştırma, kamulaştırma süreci devam ederken idarenin söz konusu taşınmaza acele kamulaştırma nedeniyle el koyma durumudur. Yani bu durum olağanın dışında bir kamulaştırma yöntemidir ve asli olarak kullanılamaz.

Acele kamulaştırmada uygulanacak işlemler de olağan kamulaştırma ile aynıdır. Aralarındaki fark bu işlemlerin kronolojisidir. Acele kamulaştırmada yalnızca taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi işlemi, kamulaştırmadan önce yapılır. Acele kamulaştırmada önce el koyma davası açılarak taşınmazın bedel tespiti yapılır ve taşınmaza el konulur. Geri kalan diğer kamulaştırma işlemleri, el koymanın  ardından yapılır.

Acele Kamulaştırma Hangi Hallerde Yapılır?

Bu kamulaştırma türünün hangi hallerde yapılır sorusuna cevap olarak Kamulaştırma Kanunu, 27. maddesinde “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılması” durumlarını ifade etmiştir. Aşağıda açıklanan bu üç durum acele kamulaştırma hangi hallerde yapılır sorusunun cevabıdır. Kanun maddesinden yola çıkarak bu haller şu şekilde sayılabilir:

  1. 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu uyarınca yurt savunması ihtiyacının ortaya çıkması durumunda
  2. Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde
  3. Özel kanunlarla öngörülen hallerde (3213 Sayılı Maden Kanunu, 4646 Sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu, 2634 Sayılı Turizm ve Teşvik Kanunu, 6491 Sayılı Türk Petrol Kanunu, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 4737 Sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu, 6306 Sayılı Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun gibi)

(Ancak bu özel kanunlarda öngörülen hallerde de yine bu yetki ancak olağan dışı ve aciliyet gerektiren hallerde kullanılabilir.)

Acele kamulaştırma hangi hallerde yapılır sorusu, Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi, kamulaştırmayla ilgili mevzuatlar ve kamulaştırmanın anayasal ilkeleri ışığında değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme sonucunda acele kamulaştırma halleri; kamu yararının sağlanması, kamu düzeninin korunması, olağanüstü bir halin mevcudiyeti ve “acelelik” olarak sayılabilir. Bu kamulaştırma halleri kapsamında “aciliyet” veya “acelelik” kavramlarının ne ifade ettiği oldukça önemli olmaktadır.

“Acele” Kavramı

Aciliyet kavramının anlam ve kapsamının değerlendirilmesi, idarenin keyfi eylemlerini önleyebilmek için oldukça önemli bir husustur. Acele kavramı pek tabii somut ve ölçülebilir bir kavram değildir. Şüphesiz ki idarenin bir takdir yetkisi vardır. Ancak bu yetkinin keyfiliğe yol açmaması amacıyla belirli sınırları olmalıdır. Sınırların bu gibi muğlak ifadelerle belirlenmesi durumunda öğretideki baskın görüşe göre idareye, idari işlemin sebep unsuru konusunda bir takdir yetkisi tanınmıştır. Ancak az önce de bahsedildiği gibi bu yetki sınırsız bir yetki değildir. Nitekim Anayasamızda belirtildiği üzere idarenin bütün işlem ve eylemlerine karşı yargı yolu açıktır. Bu ifadeden yola çıkarak, idarenin takdir yetkisinin olduğu alanların da yargısal denetime açık olduğu sonucuna rahatlıkla varılabilir. Bu yargısal denetim, idarenin işlemlerinin kamu yararına yönelik olup olmadığının ve bir kamu hizmeti taşıyıp taşımadığının denetiminden ibarettir.

Acele kamulaştırma hususunda idareye bir takdir yetkisi verilmiş olduğu açıktır. Bu yetki idare hukukunun temel ilkelerine, Anayasaya ve yürürlükteki yasalara aykırı olmayacak şekilde kamu yararının sağlanması amacıyla kullanılır. Acele kamulaştırma halleri; kamu hizmetinin devamlılığının ve kamu yararının sağlanabilmesi, olağanüstü bir olayın mevcut olması ve kamu yararının bu olağan dışı usulle sağlanmasının gerekli olması durumlarında mevcuttur.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, acele kamulaştırma halinde kamulaştırılan taşınmazın maliki ile idare arasında zarar dengesi gözetilmeli, mülkiyet haklarının belirliliği muğlak bırakıp mülkiyet hakkı zedelenmemelidir. Acele kamulaştırmanın gerekliliği somut olarak, sınırları belli bir şekilde kanıtlanmış olmalıdır.

”Acele” Hallerin Belirlenmesi

Kamulaştırma işleminin “acil” nitelikte olup olmadığının belirlenmesinde idare tarafından dikkate alınacak hususlar şunlardır:

  • Bu karar genel veya ucu açık nitelikte olmamalıdır. Belirli ve somut olmalıdır. Kamulaştırma işlemleri belirli ve sınırlı olmalı, kamulaştırmanın kapsamı net ve sınırları belirli olmalıdır. Söz konusu kamulaştırma işlemi süreklilik sağlayacak nitelikte olmamalıdır.
  • Bu nedenle el koyma konusu olan taşınmazlar ayrı ayrı belirtilmelidir.
  • Bu kararı alan tarafından acele kamulaştırma nedeniyle el koyma kararı verilirken olağanın dışında bir durum mevcut olmalıdır.
  • Kamu yararı ve kamu hizmetini sağlama amacı güdülmelidir.
  • Acele durum somut ve objektif olarak belirlenmelidir.

Acele Kamulaştırma Kararı Kim Alır?

Bu husustaki karar, 11 Şubat 2017 tarihli 6771 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlüğe girmeden önce bakanlar kurulu tarafından alınmaktaydı. Söz konusu anayasa değişikliği ile 11 Şubat 2017’den itibaren artık bu karar Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile alınmaktadır. Cumhurbaşkanı bu kararı yukarıda belirtilen hususları göz önüne alarak alacaktır. Yani bu kararı kim alır sorusun cevabı Cumhurbaşkanıdır. Bu yetki başkasına devredilemez bir yetkidir.

Bu kararı kararı kim alır sorusuna verilen cevaba bakıldığında devlet tüzel kişiliği dışındaki idare teşkilatının nasıl acele kamulaştırma kararı alacağı cevapsız kalmaktadır. Mahalli idarelerde kararı kim alır sorusunun cevabı; belediye idarelerinin acele kamulaştırma nedeniyle el koyma kararı alabilmesi için öncelikle İçişleri Bakanlığı’na müracaat etmesi ve söz konusu kamulaştırma işleminin aceleliği konusunda Cumhurbaşkanının karar almasının gerekli olduğu olacaktır. Bu kararın alınması için öncelikle idarenin bir anlamda hazırlık işlemleri niteliğinde olan bazı aşamaların tamamlaması gerekir. Böylece süreç başlamış olur.

Acele Kamulaştırma Süreci

Acele kamulaştırma nedeniyle el koyma için her şeyden önce yukarıda belirtilen aciliyet hallerinin somut olayda bulunması gerekmektedir. Süreç bu hallerin mevcudiyetinin tespitinin ardından başlar. Söz konusu sürecin aşamaları şunlardır:

  • Sürecin başlangıcı için kamulaştırma işlemini yapacak olan ilgili idarenin, kamulaştırılacak taşınmazların gerçek bedelinin tespitinin belirlenmesi amacıyla mahkemeye başvurması gerekir. Acele kamulaştırma görevli mahkeme, kamulaştırmaya konu olan taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yani bedel tespiti de Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılacaktır. Mahkeme, bu bedel tespitini en fazla 7 gün içerisinde karar bağlayacaktır.
  • Acele kamulaştırma görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bedel tespiti kararının ardından belirlenen bedel, ilgili idare tarafından, kamulaştırmaya konu olan taşınmazların malikleri adına bankaya yatırılacaktır.
  • Acele kamulaştırma bedelinin bankadan çekilmesi için taşınmazların maliklerinin yani hak sahiplerinin kimlik bilgilerini ibraz etmesi gerekmektedir. Bu şekilde idarenin bankaya yatırdığı bedel, malik tarafından kullanılabilecektir.
  • Asliye Hukuk Mahkemesi’nin acele kamulaştırma bedel tespiti kararının ardından idare tarafından maliklere uzlaşma amacıyla bir tebligat gönderilir.
  • Malik ve idarenin yapacağı toplantıda idare, isterse maliklere tespit edilmiş bedelin üzerinde bir bedel, isterse de acele kamulaştırma bedel tespiti kararındaki bedeli önerebilecektir. Toplantı sonunda taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa anlaşmanın sağlanamadığı hakkında bir tutanak tutulur. Taraflar arasında anlaşma sağlandığı takdirde ise ayrı bir anlaşma tutanağı tutulur ve taraflarca imzalanır.
  • Taraflarca anlaşma sağlandığı durumda kamulaştırmaya konu olan taşınmazın maliki en fazla 45 gün içerisinde tapudan ve taşınmaz üzerindeki tüm haklarından söz konusu idare lehine feragat ettiğini bildirir ve taşınmazın ilgili idareye tescilini sağlar.
  • Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı durumlarda ilgili idare yine görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine taşınmazın kendi adına tescili ve bedel tespiti için dava açar. Bu usul Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinde öngörülmüş bir usuldür.

Acele Kamulaştırma Aşamaları

Acele kamulaştırma aşamaları, idarenin yapması gerekenleri belirten ve izleyeceği usuldür.

Bu aşamalar, bu sürecin en başından en sonuna kadar şu şekildedir:

  1. Aşamaların başlangıcı için söz konusu taşınmazın kamulaştırılması ile ilgili bir kamu yararı kararı veya aynı statüde olan bakanlık tarafından onaylanmış bir proje gerekmektedir.
  2. Kamulaştırmayı yapacak olan idare, söz konusu taşınmazı belirlemeli, gerekli plan ve taslakları hazırlamalı ardından taşınmazın malikini bulmalıdır.
  3. İdare bu aşamadan sonra kamulaştırma kararı alır ve kamulaştırma amacında olduğu taşınmazın tapusuna bunu şerh ettirir.
  4. İdare, taşınmazı malikten almak için Kamulaştırma Kanununun “satın alma usulü” başlıklı 8. maddesi uyarınca öncelikle satın alma usulünü uygular.
  5. Malikle yapılan pazarlıktan bir anlaşma çıkmaması veya malikin, kendisine gönderilen tebligata uymaması durumda Kamulaştırma Kanununun “kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili” başlıklı 10. maddesi uygulanır. Yani idare, acele kamulaştırma görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak mahkemeden, taşınmazın gerçek bedelinin belirlenmesini ve idareye tescilini talep eder.

Acele Kamulaştırma Bedeli

İdarenin görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine başvurmasıyla mahkeme, söz konusu taşınmazın değer tespitini yapar. Ancak bu nihai kamulaştırma bedeli değildir. Nihai bedel, acele kamulaştırma nedeniyle el konulan taşınmazla ilgili diğer olağan kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmasıyla yani Kamulaştırma Kanununun 7, 8 ve 10. maddelerinin ışığında belirlenecektir. Kamulaştırma yapacak olan idare, mahkemenin belirlediği bu değer tespiti bedelini, taşınmazın maliki adına bankaya yatırmak zorundadır. Ancak mahkeme, bu aşamada taşınmazın tesciliyle ilgili bir karar vermez.

Aynı kanunun acele kamulaştırma başlıklı 27. maddesi “(…) taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir” diyerek 10. maddeye atıfta bulunduğundan taşınmazın kıymeti, Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine göre bir bilirkişi kurulu ile belirlenecektir. Maddede de belirtildiği gibi bu bilirkişi kurulu mahkemece serbestçe değil yine aynı kanunun 15.maddesi uyarınca seçilecektir.

Acele Kamulaştırma Bedelleri Ne Zaman Ödenir?

Mahkeme, bedeli belirledikten sonra idareye belli bir süre verir. Bu süre acele kamulaştırma depo kararıdır. Depo kararı kesin bir süre içermez. Ancak idare depo kararını yerine getirmekte gecikirse mahkeme bu sefer, idareye net ve kesin bir süre tayin eder. Depo kararı yerine getirilmedikçe davanın devamı olanaksızdır. Taşınmazın tescili, acele kamulaştırma nedeniyle taşınmaza el koyma işlemleri için öncelikle depo kararı idare tarafından yerine getirilmiş olmalıdır.

Depo kararı ile belirlenen süre içerisinde idare söz konusu bedeli belirlenen bankaya mülk sahibi adına yatırır. Bu bedelin yatırıldığı hesabın üzerinde herhangi bir kısıtlama olmamalıdır. İdare, söz konusu bedeli bankaya yatırdıktan sonra mahkeme bu bedelin malike ödenmesini ister.  Yani bu konuya ilişkin bedeller ne zaman ödenir sorusuna cevap olarak, idarenin mahkemece belirlenen bankaya söz konusu taşınmaz değerini yatırmasından hemen sonra ödenir denilebilir.

Acele Kamulaştırma Bedelinin Bankadan Çekilmesi

İşlemini yapmakta olan idare, acele kamulaştırma bedelini mülk sahibi adına bankaya yatırmışsa mahkeme bu bedelin ivedilikle malike ödenmesine karar verir. Acele kamulaştırma bedelinin bankadan çekilmesi için bankanın bu bedeli malike ödemesi ve malikin de kimlik bilgilerini bankaya ibraz etmesi gerekmektedir. Bankanı, malike ödeme yapmayı reddetmesi durumda mahkeme tarafından bankaya bir yazı yazılır ve ödemenin hemen yapılması talep edilir. Böylece acele kamulaştırma bedelinin bankadan çekilmesi gerçekleşmiş olur.

Bedel ödendikten sonra mahkeme, idarenin taşınmaza el koymasına karar verir. İdare, taşınmaza elkoyduktan ve taşınmazı amacına tahsis ettikten sonra zaman kaybetmeden olağan kamulaştırma işlemlerine başlamalı ve taşınmazı kendine tescil ettirmelidir.

Malik söz konusu bedelin bankadan çekilmesi işlemini gerçekleştirirse ve ardından tapudan feragat ederse, kamulaştırma bedeli kesin şekilde belirlenmiş ve kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olur.

Acele Kamulaştırma Bedeline İtiraz

Bilirkişi kurulunun Kamulaştırma Kanununun 10. madde hükümlerine göre tespit ettiği taşınmaz değeri bedeli, asıl kamulaştırma bedeli olmadığından bu bedelin tespitiyle ilgili olan bilirkişi raporuna yani kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmadan önce mahkemenin karar verdiği acele kamulaştırma bedeline itiraz mümkün değildir. Yalnızca bilirkişi raporundaki eksikliklerin tamamlanması için ek rapor istenmesi mümkündür. Bunun dışında bu aşamada bu husustaki bedele itiraz edilemez.

Acele Kamulaştırma Yargı Aşaması

İdarenin açtığı acele kamulaştırma el koyma davası sonucu mahkemece belirlenen bedel ödendikten sonra mahkeme, idarenin taşınmaza el koymasına karar verir. İdare, taşınmaza el koyduktan ve taşınmazı amacına tahsis ettikten sonra zaman kaybetmeden olağan kamulaştırma işlemlerine başlamalı ve taşınmazı kendine tescil ettirmelidir. Eğer idare bu işlemleri 6 ay içerisinde gerçekleştirmezse malik tarafından kendisine kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası açılabilir.

İdare tarafından kamulaştırılmak istenen taşınmazın maliki, verilen karara itiraz edebilmek için idari yargıda iptal davası açmalıdır. Yalnız az önce de belirtildiği gibi bedele itiraz mümkün değildir. Dava açma süresi 30 gündür.

Dava Açma Süresi

Dava açma süresi, kamulaştırma işleminin kendisine karşı idari yargıda açılan iptal davası ve maddi hatalara ilişkin adli yargıda açılan düzeltme davası için, malike mahkemeden tebligatın gönderilmesinden itibaren 30 gündür.

Öncelikle idari yargıda açılan davalar görülür. Acele kamulaştırmayla ilgili açılacak olan idari davalar ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da açılır.

Acele Kamulaştırma Kararına İtiraz

Acele kamulaştırma kararına itiraz yine ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ta görülecektir. Bu karara itiraz etmek için malik, bu husustaki kararın (Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi) Resmi Gazete’de yayınlandığı günden itibaren en fazla 30 gün içerisinde Danıştay’a başvurmalıdır. Yani burada da dava açma süresi yine 30 gündür. Süresinde yapılan itiraz neticesinde aacele kamulaştırma kararına itiraz süreci başlamış olur.

Bedel Artırım Davası

Acele kamulaştırma bedel artırım davası, kamulaştırma işlemi tamamlandıktan sonra eski tapu sahibinin bedeli arttırmak için açtığı davadır. Bu dava da yukarıda belirtilen dava açma süresi gibi kamulaştırma belgesinin tebliğ edilmesinden itibaren en geç 30 gün içerisinde açılmalıdır. Bedel artırım davası, kamulaştırılan taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır.

Bedel artırım davası basit usulle yürütülen davalardandır. Bedel artırım davası açıldıktan sonra mahkemece tayin edilen bilirkişi heyeti taşınmazın değerini tespit etmek için keşif yapacaktır. Bu keşif sonunda bilirkişi heyetinin raporuna göre mahkeme bedel artırım davası hakkında red veya kabul kararı verecektir.

El Koyma Davası

İdare tarafından mahkemenin belirlediği taşınmaz değeri bankaya yatırıldıktan sonra mahkeme, idarenin taşınmaza el koymasına karar verir. Dava süresince kamulaştırmanın kesin bedeli belli olmaz ve kamulaştırmanın diğer unsurları bu acele kamulaştırma el koyma davası ardında tamamlanır.

Yargıtay ve Danıştay İçtihatları

Danıştay 6. Daire Başkanlığı, 2020/10846 E., 2021/14301 K.

“Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.

Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.

Dava konusu işlem, dava konusu alanın bütün olarak değerlendirilmesi, kamulaştırma işlemlerinin ve devamındaki yapım sürecinin kül halinde yürütülmesinin proje bütünlüğü açısından önemli olduğu, yeni sanayi bölgesi olarak belirlenen alanda yapılaşmaya bir an önce başlanabilmesi için bölgenin tamamının idarenin tasarrufunda bulunması gerektiğinden bahisle tesis edilmiştir.

Bu durumda; yukarıda belirtilen acele kamulaştırma gerekçesinin acele kamulaştırma yapılabilmesi için yeterli olmadığı, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir”.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı, 2021/3615 E., 2021/14201 K.

“Uyuşmazlıkta; dava konusu Cumhurbaşkanı kararı davacıya tebliğ edilmediğinden, bu işleme karşı öğrenme tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açılabileceğinin kabulü gerekmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Pendik Belediye Başkanlığı tarafından, davacılardan … ve …’a 16.10.2020 tarihinde, …’a 05.11.2020 tarihinde ve …’a ise 29.10.2020 tarihinde; 03.03.2020 tarihli, 2209 sayılı Cumhurbaşkanğıı kararı ile uyuşmazlığa konu taşınmaz ile taşınmaz üzerindeki bina ve ağaçların 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verildiği, bu nedenle de uzlaşma görüşmesi yapmak üzere tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Belediyeye başvurmaları gerektiğine ilişkin yazının tebliğ edildiği, Belediyece düzenlenen 02.02.2021 tarihli uzlaşmazlık tutunağında davacıların imzadan imtina ettiği hususunun yer aldığı, ardından 25.02.2021 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… D. İş sayılı dosyasından acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davasının açıldığı, bu davada davacılara 02.03.2021 tarihinde tebligat yapılması üzerine, 31.03.2021 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; dava konusu Cumhurbaşkanı kararına ve içeriğine açıkça yer verilen ve Pendik Belediye Başkanlığı tarafından davacılara 16.10.2020, 29.10.2020 ve 05.11.2020 tarihlerinde tebliğ edilen uzlaşma daveti yazısından öğrenildiğinin kabulü gerektiğinden, bu tarihten itibaren 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde, en son 04/01/2021 tarihinde açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 31/03/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır”.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı, 2021/975 E., 2021/13822 K.

“Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.

Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.

Öte yandan; dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır”.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 2021/5110 E., 2021/14453 K.

“Bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında depo edilen bedelin mahsubu ile fark bedele ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası artan fark bedele ise son karar tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,

Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına”

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 2008/7975 E., 2008/10058 K.

“2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeniyle verilen el koyma kararları taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümleyen nihai bir karar niteliğinde olmayıp, hukuk tekniği itibariyle değer tespiti mahiyetindedir”.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 2011/7489 E., 2011/16045 K.

“Acele el koyma kararından sonra, davalı idarenin 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan tespit ve tescil davası açması için gereken makul sürenin geçmesine rağmen davanın açılmadığı, bu itibarla söz konusu ihtilafın kamulaştırmasız el atma olarak değerlendirilerek, işin esasına girilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına”

Kaynakça

İlgezdi, A. R., Güçlü, C., & Sönmez, E. (2019). Adım Adım Acele Kamulaştırma. Ankara: Seçkin.

Gürsel, M. K. (2019). Kamulaştırma Hukuku. Ankara: Seçkin

Gölcüklü, M. A. (2017). Acele Kamulaştırma. Ankara: Seçkin

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

Danıştay İçtihatları

Yargıtay İçtihatları

9 thoughts on “Acele Kamulaştırma”

  1. Acele kamulaştırmada bedelini tahsil eden aynı ortak arsaya sahip 10 malikten 3 tanesi kamulaştırmaya itiraz etmiş, 7 tanesi kamulaştırmaya itiraz etmemiştir.Bu 3 kişinin itirazı yeterli midir? yoksa herkes hak kaybı yaşamamak için ayrı ayrı itiraz etmeli midir?

    Teşekkürler…
    Hüseyin

  2. çok başarılı bir yazı olmuş tebrik ederim başarılarınızın devamını dilerim.

  3. Çok güzel çalışma..Ellerine sağlık.Başarılarının devamını dilerim.

Yorum bırakın

Yorumunuza yalnızca isminizi eklemeniz yeterlidir.

Yorum yaptığınızda, isminiz bir dahaki sefere hatırlatılmak üzere tarayıcınıza kaydedilebilir. Detaylı bilgi için Kullanım Koşulları ile Gizlilik ve Çerez Politikamızı okuyabilirsiniz. 

İÇİNDEKİLER
Scroll to Top