Genel Olarak
Baba ile soybağı kurulması hususunu değerlendirmeden önce soybağının kurulması konusuna kısaca değinmeliyiz.
Soybağının kurulması yolları nelerdir?
Soybağının kurulmasının iki yolu vardır;
Kan Bağına Dayanan Soybağının Kurulması
Çocuk ile Anası Arasında Soybağının Kurulması
Baba ile soybağı kurulması hususundan farklı olarak çocuk ile anası arasında soybağının kurulması için çocuğun soybağı kuracağı kadın tarafından doğrulmuş olması yeterli görülmüştür. Bu durumdaki soybağı için kadının evli olması aranmamıştır. Eğer çocuk kendisini doğuran kadından farklı bir kadının kütüğüne kaydolunmuşsa bu o kadınla soybağının kurulduğu anlamına gelmez.
Ana ile çocuk arasında soybağının kurulması bu şekilde basitken baba ile çocuk arasında soybağı nasıl kurulur?
Çocuk ile Babası Arasında Soybağının Kurulması
Türk Medeni Kanunu’nun 282. Maddesi baba ile soybağı kurulmasının çeşitleri açısından üç farklı yol öngörmüştür.
Madde 282;
“Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur.
Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur.
Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur.”
Baba ile Soybağı Kurulmasının Çeşitleri
Baba ile soybağı kurulması hususunu üç alt başlık altında değerlendirebiliriz;
Ana ile Evlilik Yoluyla Soybağı
Bu yolla çocuğun, baba ile soybağı kurabilmesi iki şekilde mümkün olur. Hem evliliğin çocuğun doğumundan önce gerçekleşmiş olması hem evliliğin çocuğun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması şeklinde olabilir.
Evliliğin Çocuğun Doğumundan Önce Gerçekleşmiş Olması
Bu noktada babalık karinesi kavramı önemlidir. Babalık karinesi kavramı için Türk Medeni Kanunu’nun 285. Maddesine bakmakta fayda var.
Madde 285;
“Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.
Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür.
Kocanın gaipliğine karar verilmesi halinde üç yüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden işlemeye başlar.”
Babalık karinesinden hareketle evlilik sürerken ya da evliliğin bitmesinden itibaren üç yüz gün içinde doğan çocuk ile koca arasında soybağı kurulacaktır. Babalık karinesinin çürütülmesi soybağının reddi davası ile olur. Soybağının reddi davası yenilik doğuran bir davadır. Babalık karinesinin çürütülmesini ve çocuk ile baba arasındaki soybağının kaldırılmasını ifade eder.
Türk Medeni Kanunu madde 286;
“Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır.
Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır.”
Çocuk ile baba arasındaki soybağının kopması sadece soybağının reddi davası ile mümkündür.
Soybağının reddi davasında Türk Medeni Kanunu iki olasılık öngörmüştür;
-Çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüşse
Bu olasılığı Türk Medeni Kanunu’nun 287. Maddesinin ikinci fıkrası düzenler.
Madde 287;
“Çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır.
Evlenmeden başlayarak en az yüz seksen gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla üç yüz gün içinde doğan çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır.”
Medeni Kanunumuz çocuk evlilik devam ederken ana rahmine düştü ise babanın koca olma ihtimalini yüksek görmiştür. Bu sebeple madde 287 ilk fıkrada da belirtildiği üzere soybağını reddeden kişi ispat yükü altına girmiştir. Kocanın baba olmadığının ispatlanması iki türlü olabilir, ya koca ile ananın cinsel ilişkisinin imkansızlığı ya da çocuğun kocanın cinsel ilişkisinden olmasının imkansızlığı ispatlanacaktır.
-Çocuk evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse
Bu olasılığı Türk Medeni Kanunu’nun 288. Maddesi düzenler.
Madde 288;
“Çocuk evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse, davacının başka bir kanıt getirmesi gerekmez.
Ancak, gebe kalma döneminde kocanın karısı ile cinsel ilişkide bulunduğu konusunda inandırıcı kanıtlar varsa, kocanın babalığına ilişkin karine geçerliliğini korur.”
Bu ihtimalde babalık karinesi çocuğun ana rahmine evlilik içinde düşmesinden ihtimalinden daha zayıftır, asıl kabul gören çocuğun karı ile kocanın evlilik içindeki cinsel ilişkilerinin ürünü olmasıdır.
Çocuğun ana rahmine evlenmeden önce düşmesi durumunda babalık karinesini çürütmek ve soybağının kesilmesini isteyen koca soybağının reddi davasını açacak ve evlenme tarihiyle çocuğun doğum tarihini ispatlayacaktır.
Çocuğun ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmesi durumunda soybağının kesilmesini isteyen ve soybağının reddi davasını açan davacı koca karının muhtemel gebe kalma zamanında ayrı olduklarını, ayrı yaşadıklarını ispatlayacaktır.
Evliliğin Çocuğun Doğumundan Sonra Gerçekleşmiş Olması
Türk Medeni Kanunu’nun 292. Ve 293. Maddeleri önem taşır.
Madde 292;
“Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbirleriyle evlenmeleri halinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olur.”
Madde 293;
“Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar.
Bildirimin yapılmamış olması, çocuğun evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olmasını engellemez.
Daha önce tanıma veya babalığa hükümle soybağı kurulmuş çocukların ana ve babası birbiriyle evlenince, nüfus memuru re’sen gerekli işlemi yapar.”
Maddelerde sayılan durumlar ancak söz konusu çocuğun başka bir erkekle soybağının bulunmaması halinde mümkün olur. Eğer çocuğun başka bir erkekle soybağı ilişkisi varsa evliliğin çocuğun üzerinde etkili olabilmesi için mevcut soybağının kesilmesi gerekir.
Ana ile soybağı doğum yoluyla kurulduğundan evlenme ana ile soybağını etkilemez.
Madde 293 ikinci fıkradaki bildirimin amacı karı ve kocanın ortak çocuklarının belirlenmesidir. Maddede de belirtildiği üzere bildirim yapılmasa dahi baba ile çocuk arasında soybağı kurulur fakat bildirim yapılmadığı takdirde çocuğun anasının kocası durumunda olan erkeğin baba olduğuna dair mahkeme kararı gerekecektir.
Tanıma Yoluyla Soybağı
Tanıma nedir? Babanın çocuğu tanıması nasıl olur?
Tanıma babanın kanunda öngörülen şekil şartlarına uyarak evlilik dışı dünyaya gelmiş çocukla arasında soybağı kurulmasını sağlayan tek taraflı irade beyanıdır. Yenilik doğuran bir işlemdir, çocukla baba arasında soybağı kurulmasını sağlar. Bu soybağı geçmişe etkili olarak kurulur. Babanın çocuğu tanıması aralarında çocuğun doğumundan itibaren bir soybağı kurulmuş olmasını sağlar.
Tek taraflı irade niteliğinde olan tanıma beyanının baba ile çocuk arasında soybağını kurması ancak kanunda öngörülen şekil şartlarına uyulduğu zaman mümkün olur aksi taktirde bu beyan basit bir ikrardan öteye gitmez.
Babanın çocuğu tanıması ile soybağını etkin kılan bu şartlar nelerdir?
Geçerlilik Şartları
1- Ehliyet
Tanıma kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır ve kişinin kendisi tarafından yapılması gerekir. Buna bağlı olarak tanıma beyanında bulunacak kişinin ayırt etme gücüne sahip olması gerekir, ayırt etme gücü olmayan kişiler tanıma beyanında bulunamaz. Medeni Kanun’un 16. Maddesinde belirtildiği üzere kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlılar için yasal temsilcinin rızası gerekli değildir. Ayırt etme gücüne sahip küçük ve kısıtlılar yasal temsilcilerinin rızası olmadan tanıma beyanında bulunabilseler de bu irade beyanının geçerli olabilmesi için veli veya vasilerinin izni gerekmektedir.
2- Şekil
Medeni Kanun’un 295. Maddesine bakılması gerekir.
Madde 295/f.1;
“Tanıma babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.”
Tanıma beyanının çocuğun annesinin yerleşim yerindeki nüfus memurluğuna yapılması gerekir. Medeni Kanun’un 295. Maddesinde tanıma beyanının hangi mahkemeye yapılacağına dair bir açıklık bulunmamaktadır. Doktrinde farklı görüşler vardır.
3- Çocuğun bir başka erkek ile soybağının kurulması
Çocuğun başka bir erkekle soybağı ilişkisi varsa mümkün olan herhangi bir yöntemle bu soybağı ilişkisi sonlanmadıkça tanıma ile soybağının kurulması mümkün olmaz.
Tanımanın zamanı var mıdır?
Tanıma çocuğun yaşadığı zaman diliminde ve çocuğun ölümünden sonra mümkün olabilir.
Çocuğun ölümünden sonra tanıma yolu ile soybağı kurulması mümkünken ölmüş baba ile de soybağının kurulması mümkündür. Ölmüş baba ile soybağının kurulması babanın ölümünden sonra ardında kalan mirasçılarının soybağının kurulması için açacağı davaya bağlı olarak mümkün olabilir. Aynı şekilde mirasçılar soybağının reddi davası da açabilirler.
Baba ile Soybağı Kurulması Açısından Dava Yolu
Baba ile soybağı kurulması için önemli hukuki yollardan biri olan babalık davası; evlilik dışı doğan çocuğun babası ile arasında soybağının kurulmasına mahkemece karar verilmesidir. Bu dava soybağı tespiti ile alakalıdır. Babalık davası açılabilmesi için şartlar;
-Çocuğun annesinin belli olması
-Çocuğun başka bir erkek ile soybağının bulunmaması
-İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmiş olması
Babalık davası bakımından Medeni Kanun’un 301. Maddesi önemlidir.
Madde 301;
“Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler.
Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.”
Soybağı tespiti sağlayan babalık davası için görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Maddeden de anlaşılacağı üzere babanın babalık davası açma hakkı yoktur.
Söz konusu bu davanın açılması için öngörülen bir süre var mıdır?
Babalık davası açmak için hak tanınan çocuğun herhangi bir süre kısıtlaması yokken ana ancak çocuğun doğumundan sonraki bir yıl içinde bu dava açma hakkını kullanmalıdır.
Babalık davalarında ispat yükü davacı tarafa yani çocuğa veyahut anaya aittir. Son zamanlarda tarafların iddialarını ispatlamak için en çok başvurdukları yöntem DNA testidir. Bu yöntem dışında baba ile çocuk arasındaki benzerliklerin tespitine ilişkin muayeneler olabilir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 11.06.2019 T., 2018/969 E., 2019/5721 K.
“… Somut olay yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirildiğinde, Anayasa Mahkemesi’nin Türk Medeni Kanunu’nun 301/4.maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girmiş olduğundan, çocuk tarafından açılan babalık davasında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 301/3. maddesi gereğince davanın Hazine ve Cumhuriyet savcısına ihbar edildikten sonra işin esasının incelenip iddia ile ilgili taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesinin yapılması, bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus nazara alınmadan “hak düşürücü süre geçtiğinden” bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır…”
Evlat Edinme Yoluyla Baba İle Soybağı Kurulması
Baba ile soybağı kurulması konusunda bir diğer husus olan evlat edinme kurumu, Medeni Kanun’un 305-320. Maddelerinde düzenlenmiştir. Evlat edinme yoluyla kurulan baba ile soybağı mahkeme kararına dayanır. Evlat edinme kurumu hem çocuk sahibi olmayan kişilerin çocuk sahibi olup ana baba olmalarını bu duyguyu tatmalarını, soylarını devam ettirmelerini ve mirasçı bırakabilmelerini sağlar hem de ana babası olmayan çocukların aile ortamını yaşayabilmesine olanak verir.
Evlat Edinme İlişkisinin Kurulması İçin Gerekli Şartlar
Küçüklerin Evlat Edinilmesi
Medeni Kanun’un 305. Maddesinde şartlar düzenlenmiştir.
Madde 305;
“Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.
Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.”
Erginlerin ve Kısıtlıların Evlat Edinilmesi
Medeni Kanun’un 313. Maddesinde şartları düzenlenmiştir.
Madde 313;
“Evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatiyle ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlat edinilebilir.
1.Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise,
2.Evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise,
3.Diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise.
Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebilir.
Bunlar dışında küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.”
Kaynakça
-DURAL Mustafa-ÖĞÜZ Tufan-GÜMÜŞ Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt 3 Aile Hukuku, İstanbul, Filiz Kitabevi, 16. Baskı, 2021
– TBB dergisi, PAKSOY Gülnihal, Soybağının Reddi, 2011
– 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
-BAYSAL Başak, ÇETİNER Bilgehan, İNAL Emrehan, AKKANAT Halil, Soybağı Hukuku, 2015-2016
– Yargıtay İçtihatları
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Başarılarinin devamini dilerim. Ellerine saglik
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Çok güzel çalışma olmuş.eline sağlık.
Ellerine sağlık
Süper çok güzel başarılar dilerim
Başarılı bir yazı, başarılarının devamını dilerim.
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Emeğine sağlık bilgilendirici bir yazı olmuş
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Hiç sıkılmadan okudum, başarıların gurur verici, emeğine sağlık..
Hiç sıkılmadan okudum, başarıların gurur verici,emeğine sağlık..
güzel bir yazı..eline emeğine sağlık
Genelekci bir konuya hukuki bir yaklaşım 10 numara olmus.
Çok güzel olmuş, akıcı. Başarıların devamını dilerim.
Çok güzel olmuş, akıcı. Başarıların devamını dilerim
Çok bilgilendirici bir içerik, elinize sağlık 🙂
Öğretici bir yazı olmuş, elinize sağlık.
Kaliteli ve faydalı bir yazı olmuş ben verim aldım, teşekkürler.
Teşekkür ederim, iyi okumalar
Çok güzel bir yazı olmuş elinize emeğine sağlık ?
Emeğinize sağlık, faydalı bir yazı olmuş.