Genel Olarak
Memur muamelesini şikâyet, icra takibinin taraflarına ve ayrıca hukuki yararı bulunan diğer kişilere tanınan ve bu yol ile icra ve iflas dairelerinin kanunla ve olayla uyumlu olmayan işlemlerin iptalini, düzeltilmesini veya yapmadıkları ya da yapmayı geciktirdikleri işlemlerin yapılmasını sağlayan hukuki bir imkandır. Memur muamelesini şikâyet, kendine özgü bir yol olup bir dava veya kanun yolu olarak kabul edilmez. İcra İflas Kanunumuzda m.16-18’de düzenlenmektedir.
Memur Muamelesini Şikâyet Konusu
İcra memur muamelesini şikâyet, konu olarak icra ve iflas dairelerinin yapmış oldukları işlemleri kapsamaktadır. Bir işlemin şikâyet edilebilmesi için şikâyetçi olan tarafın zarar görmesi gerekmez iken işlemi yapan icra yahut iflas dairesinin de kusurunun bulunması gerekmez. Şikâyete konu olan işlemin kural olarak icra iflas dairesince yapılmış olması gereklidir. Ancak kanundaki bazı düzenlemelere göre alacaklılar toplantısı, iflas idaresi veya iflas bürosu gibi diğer organların gerçekleştirmiş olduğu işlemlere karşı da şikâyet yoluna gidilebilmektedir.
İcra Hukukunda Şikâyet Nereye Yapılır?
İcra hukukunda, icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı icra mahkemesine şikâyet yapılmaktadır. Yetkili olan icra mahkemesi, işlemi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu yer icra mahkemesidir.
İcra Memur Muamelesini Şikâyet Sebepleri
İcra memur muamelesini şikâyet sebepleri İİK m.16’da belirtilmiştir. İİK m.16, memur muamelesini şikâyet ve sebeplerini; ‘’Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.’’ şeklinde düzenlemiştir.
Bu kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere icra memur muamelesini şikâyet sebepleri dört başlık altında incelemek mümkündür.
Bunları belirtmek gerekirse;
- İşlemin kanuna aykırı olması
- İşlemin hadiseye uygun olmaması
- Bir hakkın yerine getirilmemesi
- Bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması
1. İşlemin Kanuna Aykırı Olması
Bir işlemin kanuna aykırı olması, kanun hükmünün hiç uygulanmaması veya yanlış uygulanması anlamına gelmektedir. İcra memurunun alacaklı tarafın talebi olmadan haciz işlemini gerçekleştirmesi yahut borçluya ait olmayan bir malı haczetmesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bu şikâyet sebebi genel şikâyet sebebidir.
2. İşlemin Hadiseye Uygun Olmaması
Bu şikâyet sebebi ancak kanunun icra memuruna takdir yetkisi tanımış olması halinde mümkün olabilir. Memurlara tanınan bu takdir yetkisi açıkça kanunda belirtilmiş olabileceği gibi kanunun lafzından da anlaşılabilmektedir. Bu şikâyet sebebine İİK m.82/4’te de belirtildiği üzere borçlu olan çiftçinin geçimi için gerekli olan tarım aletleri haczedilemeyeceğinden bu aletlerin haczedilmesi örnek olarak verilebilir.
3. Bir Hakkın Yerine Getirilmemesi
Bir hakkın yerine getirilmemesi, icra memurunun görevi olduğu halde yapması gereken işlemi yapmayı reddetmesi halidir. İcra memurunun kendisine usule uygun olarak yapılan bir talebi reddetmesi örnek olarak gösterilebilir.
4. Bir Hakkın Gereksiz Yere Sürüncemede Bırakılması
İcra memuru kendisine yapması için başvurulan işlemi süresi içinde yerine getirmekle görevlidir. Haklı bir neden olmadan bu işlemi yapmaz ya da yerine getirmez ise bu bir hakkın gereksiz yere sürüncemede bırakılması hali gerçekleşmiş olur.
Memur Muamelesini Şikâyette Taraflar Kimlerdir?
İcra hukukunda şikâyet yolu bir dava olmadığından tarafları için davacı ve davalı olarak belirtmemiz mümkün değildir. Bunun yerine tarafları şikâyet eden (şikâyet talebinde bulunan) ve şikâyet olunan (karşı taraf) olarak tanımlayabiliriz.
A. Şikâyet Eden
İcra hukukunda şikâyet yoluna yalnızca icra takibinin tarafları başvurabilir şeklinde bir kural bulunmamaktadır. İcra memuru tarafından yapılan bir işlemden olumsuz olarak etkilendiğini belirten her ‘’ilgili’’ kişi icra memurunun işlemini şikâyet için icra mahkemesine başvurabilir. Örneğin takibin tarafı olmasalar dahi hacze konu malın icrasından etkilenebilecek borçlu kişinin aile üyeleri gibi üçüncü kişiler de şikâyette bulunabilir.
İcra ve iflas daireleri gerçekleştirmiş oldukları işlemler için şikâyet yoluna başvuramaz. Ancak icra dairesi işlemi gerçekleştirdikten sonra yapmış olduğu işlemin yanlış olduğunu düşünürse, şikâyet süresi içerisinde işlemi değiştirebilir ya da kaldırabilir. Şikâyet süresi geçtikten sonra böyle bir imkân bulunmamaktadır.
İcra şikâyet süresi içerisinde icra dairesinin işlemi değiştirmesi ya da kaldırmasıyla ilgili emsal Yargıtay kararı;
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2018/12447 E., 2019/5556 K.
‘’Öte yandan; icra müdürlüğünce 06.02.2017 tarihli kararla, alacaklının emekli ikramiyesinin haczine ilişkin talebinin kabulüne karar verildikten sonra, 07.4.2017 tarihli kararla, alacaklının, borçlunun emekli ikramiyesinin haczine yönelik bir talebinin bulunmadığı belirtilerek şikâyete konu kararın verilmesi, icra müdürlüğünün kendi kararından kendiliğinden dönemeyeceği ilkesine aykırıdır.’’
B. Şikâyet Olunan
İcra hukukunda şikâyet, icra ve iflas dairesinin gerçekleştirmiş olduğu bir işleme karşı yapılır. Bu sebeple şikâyet olunan, işlemi yapan icra ve iflas dairesidir.
İcra memur muamelesini şikâyet vekalet ücreti konusu uygulamada özellikle Yargıtay kararlarına konu olan bir meseledir. Yargıtay’ın son uygulamalarına göre icra dairesince gerçekleştirilen şikâyete konu işlemin icra memurunun hatasından kaynaklanması durumunda karşı taraf vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmayacaktır.
Memur muamelesini şikâyet taraflar ile ilgili başka bir Yargıtay kararı ise şu şekildedir:
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2006/11879 E., 2006/14657 K.
‘’Şikayetin mahiyetine göre Mahkemece İİK.nun 18. maddesine göre duruşma açıldığı halde alacaklı hasım gösterilmeden ve adı geçenin hukukunu ilgilendiren bu konuda yargılamaya katılması sağlanmadan sonuca gidilmiştir. Bu maddenin 2.fıkrası uyarınca (…duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır.) İcra müdürü şikayette hasım olarak gösterilemez. Takipte taraf olan alacaklının şikayette de taraf gösterilmesi gerekir. O halde Mahkemece öncelikle yasal taraf teşkili yapıldıktan sonra yargılamanın sonuçlandırılması gerekirken alacaklı yargılamaya dahil edilmeden ve alacaklının yargılamaya katılma talebi de dikkate alınmadan yargılamanın sonuçlandırılması alacaklının yargılamaya katılma talebi de dikkate alınmadan yargılamanın sonuçlandırılması isabetsizdir.’’
Şikâyet İcra Takibini Durdurur Mu?
Kural olarak icra hukukunda şikâyet icra takibini durdurucu nitelikte değildir. Ancak mahkeme gerekli görürse takibin durdurulmasına karar verebilir. İİK m.22’de bu husus ‘’Şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Memur Muamelesini Şikâyet Süresi
İcra memur muamelesini şikâyet süresi kural olarak 7 gündür. (İİK m.16/1) Şikâyet süresi, şikâyet talebinde bulunan kişinin şikâyete konu olan işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlar. Bu 7 günlük süre hak düşürücü niteliktedir, icra mahkemesince re’sen gözetilir ve 7 gün içinde şikâyette bulunulmadığı takdirde işlem kesinleşmiş kabul edilir.
7 günlük şikâyet süresinin elde olmayan sebeplerden ötürü geçirilmesi durumunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen eski hale getirme yoluna başvurulamayacağı görüşü bizim hukukumuzda genel olarak kabul görmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere icra hukukunda şikâyet süresi kural olarak 7 gün iken birtakım istisnalar da bulunmaktadır. Bu istisna hallerinde belirlenmiş bir şikâyet süresi bulunmamakta bu hallerden birinin meydana gelmesi halinde şikâyet talebinde bulunacak olan ilgili kişi süresiz olarak her zaman şikâyet yoluna başvurabilir. Bu istisna halleri;
- Bir hakkın yerine getirilmemesi ya da gereksiz yere sürüncemede bırakılması
- Kamu düzenine aykırılık
Bunların dışında ek olarak kambiyo senetlerine özgü takip yolunda şikâyet süresi 7 gün değil, 5 gündür. (İİK m.168/3)
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2010/27955 E., 2010/29940 K.
“Şikayet süresi, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca yedi gün olup; şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir.”
Yargıtay Kararları
İcra memur muamelesini şikâyet Yargıtay kararı çeşitliliği açısından oldukça geniş bir konudur. İcra memur muamelesini şikâyet süresi ile ilgili aşağıdaki kararları örnek olarak gösterebiliriz:
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi, 2016/18410 E., 2016/19715, 29.06.2019 T. Kararında
‘’Eski hale getirme HMK’nun 95. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak İcra ve İflas Kanunu’nda böyle bir düzenleme yoktur. Kanun koyucu İİK’nun 65. maddesinde itiraz süresi yönünden gecikmiş itirazı kabul etmiş, diğer süreler yönünden bir hüküm koymamıştır. Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz. HMK’nun İİK’da bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK’da açıkça bir gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kararın özel veya genel hükümlere aykırı olmaması hallerinde uygulanabilir. İİK’da, HMK’nun 95 ve devamı maddelerine gönderme yapan madde bulunmadığından yargılamaya ilişkin olmayan ihalenin feshi isteme süresi bakımından eski hale getirme kurumunu uygulama imkanı bulunmamaktadır.’’
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi, 2020/6766 E., 2021/2406 K. 03.03.2021 T. Kararında:
‘’Somut olayda ödeme emrinin, takip talebinde ve ödeme emrinde yer olmayan, bir başka deyişle takiple ilgisiz şikayetçi …’a tebliğ edildiği görülmekle icra memurluğunun kamu düzenine aykırılık teşkil eden bahse konu işlemi süresiz şikayete tabidir.’’
Memur Muamelesini Şikâyet Usulü
Memur muamelesini şikâyet, icra mahkemesi tarafından incelenip karara bağlanır. Yetkili icra mahkemesi ise şikâyete konu olan işlemi gerçekleştiren icra dairesinin bağlı bulunduğu yer icra mahkemesidir. İcra mahkemesinin yetkisi kesin yetkidir. Bu sebepten icra dairelerine yapılan şikayetler hukuki olarak bir sonuç meydana getirmez.
İcra hukukunda şikâyet, icra mahkemesine verilecek bir şikâyet dilekçesi ile ya da sözlü olarak icra mahkemesinde beyanın tutanağa geçirilmesi yolu ile yapılabilir.
Şikâyet yoluna başvuran ilgili kişiden başvuru harcı alınır. Ancak Harçlar Kanunu’nun 13.maddesinde harç alınmayacak işlemler arasında icra iflas dairelerinin kusurlarından kaynaklı işlemler de sayılmaktadır. Bu sebeple bu işlemlerden harç alınmayacaktır.
İcra memurunun işlemini şikâyet konusunda uygulanan yargılama usulü basit yargılama usulüdür. Bu husus İcra İflas Kanunu m.18/1’de ‘’İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. ‘’ şeklinde düzenlenmiştir. Ancak durumun şartlarına göre yargılama duruşmalı yahut duruşmasız olabilmektedir. İİK m.18/3’te ‘’Aksine hüküm bulunmayan hâllerde icra mahkemesi, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra mahkemesi, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.’’ şeklinde bir düzenleme mevcuttur.
İcra Memur Muamelesini Şikâyet Sonuçları
Memur muamelesini şikâyet sonuçlarını şikâyetin reddi ve şikâyetin kabulü şeklinde 2 alt başlık altında inceleyebiliriz.
A. Şikâyetin Reddi
Şikâyetin reddinden anlaşılması gereken usulden red ve esastan reddir. Şikâyet, yapılması gereken süre içerisinde yapılmamışsa usulden red; belirtilen şikâyet nedenleri yerinde değilse esastan reddedilir. Şikâyetin reddi halinde geçici icra işlemleri kesinleşir. Şikâyetin incelendiği zaman zarfında icranın durdurulmasına karar verildiyse şikâyetin reddedilmesiyle icraya devam edilir.
Memur muamelesini şikâyet sonucunda şikâyetin reddedilmesi halinde yargılama giderleri ile harçlar şikâyet eden tarafından karşılanır, şikâyet edenin karşı tarafın vekili mevcut ise vekâlet ücretini de ödemesi gerekir.
B. Şikâyetin Kabulü
Memur muamelesini şikâyet kabul edildiği takdirde icra mahkemesi 3 farklı şekilde karar verebilir:
1. Şikâyet Konusu İşlemin İptali (Bozulması)
İcra hukukunda icra dairesinin gerçekleştirmiş olduğu işlemlere karşı icra mahkemesine şikâyet yapılmaktadır. İcra mahkemesi ise işlemi gerçekleştiren icra memurunun işleminin kanuna veya olaya aykırı olduğunu düşünüyorsa gerçekleştirilen bu işlemi iptal eder. Bu iptal kararı ile, iptal edilen şikâyete konu işlem yapıldığı andan itibaren geçerli olacak şekilde iptal edilir ve bu işleme bağlı olan diğer işlemler de herhangi bir ek işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden iptal edilmiş sayılır.
2.Şikâyet Konusu İşlemin Düzeltilmesi
Şikâyet konusu işlemin düzeltilmesi, genel anlamda çok istisnai bir durumdur. Özellikle basit hesap hataları söz konusu olduğunda dosya üzerinden düzeltme işlemi gerçekleştirilir. İptal kararı gibi geriye etkili değildir; verildiği andan itibaren sonuç doğurur.
3.İcra Memurunun Sebepsiz Olarak Yapmadığı veya Geciktirdiği İşlemlerin Yapılmasını Emretmek
Bu husus İcra İflas Kanunu’nun 17.maddesinde ‘’ Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.’’ şeklinde düzenlenmiştir. Örneğin, icra memuru görevi gereği takip talebini alarak ödeme emri göndermelidir. İcra mahkemesi icra memuruna bu işlemi yapmasını emreder. Kendisi icra dairesinin yerine geçerek işlemi yapamaz. İcra memuru, icra mahkemesinin kendisinden yerine getirmesini istediği işlemi yapmak zorundadır.
Şikâyetin kabulü veya reddi kararlarına karşı başvurulacak bir kanun yolu var mıdır?
Şikâyetin kabulü veya reddi kararlarına karşı İcra İflas Kanunu’nun 363.maddesinde belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde istinaf yoluna başvuru mümkündür. Bu maddede belirtildiği üzere istinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 3.6.1998 T, 1998/12-444 E., 1998/401 K.
“… şikayete konu işlemin münhasıran icra müdürlüğünün hatasından kaynaklanması halinde karşı tarafın avukatlık ücreti ve yargılama gideri ile sorumlu tutulması mümkün değildir.”
Kaynakça:
-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
-492 sayılı Harçlar Kanunu
-Pekcanıtez, Hakan – Atalay, Oğuz – Sungurtekin Özkan, Meral – Özekes, Muhammet. İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı. İstanbul: On iki Levha Yayıncılık,2020.
-Yargıtay İçtihatları
Karşı taraf icra dairesine faiz talep etmmemiş icra dairesi yasal faiz üzerinde işlem yapmış daha sonra davacı içra memuru sikayet davası açmıstır bu normal mı SÜREÇ UZAMISTIR
Nisa Nur hanım, muhteşem bir yazı olmuş, sizin gibi delikanlıca ayrıntılı bir şekilde, en ince ayrıntısına kadar yazan başka bir insan yok şu sanal alemde. Saygılarımı, teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Ben Ankara da ikamet ediyorum, icra memuru şikayet davası İstanbulda açılacak. Uyap üzerinden başvuru yaparken, harç ödememek adına, adli yardım talepli diye işaretlesem ve harç ödemesem bir sıkıntı olur mu? Uyap üzerinde şikayet edilen taraf olarak, alacaklıyı yazmam gerekiyor anlaşılan, buda doğrumu? Saygılar.
Merhaba, icra memur muamelesi şikayetinin reddedilmesi halinde karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekiyor. Bu şikayette verilen ilam vekalet ücreti, şikayete konu olan aynı icra dosyasında mı infaz edilmeli yoksa ayrı bir icra takibi mi başlatılması gerekir?
Merhaba, yorumunuzda bahsedilen duruma ilişkin Yargıtay içtihadı metin içerisine eklenmiştir. Yorumunuz için teşekkür ederiz.
(“… şikayete konu işlemin münhasıran icra müdürlüğünün hatasından kaynaklanması halinde karşı tarafın avukatlık ücreti ve yargılama gideri ile sorumlu tutulması mümkün değildir.” – Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 3.6.1998 T, 1998/12-444 E., 1998/401 K.)
Merhaba, yorumunuzda bahsedilen duruma ilişkin Yargıtay içtihadı metin içerisine eklenmiştir. Yorumunuz için teşekkür ederiz.
“Şikayet süresi, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca yedi gün olup; şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir.” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2010/27955 E., 2010/29940 K.)
Merhaba, şikayete konu işlemin, tebliğ olmaksızın UYAP’tan öğrenilmesi halinde şikayet süresinin başlayıp başlamayacağına ilişkin bir Yargıtay kararı var mıdır? Eklerseniz çok memnun olurum. Teşekkürler.
“Yargıtay’ın son uygulamalarına göre icra dairesince gerçekleştirilen şikâyete konu işlemin icra memurunun hatasından kaynaklanması durumunda karşı taraf vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmayacaktır.”
Öncelikle ve önemle, emeğinize sağlık. Sonralıkla ise yukarıda tırnak içerisinde belirtilene ilişkin yargıtay kararı bulamadım. Yargıtay kararı yazınız içerisinde yer alsaydı çok daha iyi olurdu.
Kamu görevlilerini görevlerini ifa ederken yaptıkları işlemler sebebiyle İYUK uyarınca idare mahkemesinde dava hakkınız mevcuttur. Daha detaylı ve doğru bilgi için avukatınıza danışmanızı tavsiye ederiz.
İcra memurunun eylemini, işlem iptali dışında idari yönden de şikayet edebilir miyiz? Nereye edilmesi gerekir?
Çok teşekkürler, faydalı olduysa ne mutlu bize.
Çok faydalı bir yazı olmuş,teşekkür ederim
Ben teşekkür ederim
Faydalı bir çalışma olmuş, emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim, faydalı olduysa ne mutlu bize.
emeğinize sağlık güzel bir çalışma olmuş