Yasama Dokunulmazligi

Yasama Dokunulmazlığı

Genel Olarak

Yasama dokunulmazlığı nedir?

Yasama dokunulmazlığı nedir sorusuna cevap vermeden önce dokunulmazlık kelimesinin anlamına bakmakta fayda vardır. TDK’ye göre dokunulmazlık;

Dokunulmaz, ilişilmez, karışılmaz olma durumu, masuniyet

Yasama dokunulmazlığı ise anayasa madde 83’te düzenlenmiştir. Madde 83’e göre yasama dokunulmazlığı TBMM üyelerinin yasama faaliyetlerindeki oylarından, sözlerinden, düşüncelerinden meclis başka karar almadıkça sorumlu tutulamamalarıdır.

Yasama dokunulmazlığı kimleri kapsar?

Yasama dokunulmazlığı kimleri kapsar sorusunun yanıtı yasama dokunulmazlığı kavramını açıklayan ilgili maddede bulunmaktadır. Yasama dokunulmazlığı parlamento içindeki parlamenterleri kapsamaktadır.

Milletvekili Dokunulmazlığı

Milletvekili dokunulmazlığı nedir?

Milletvekili dokunulmazlığı nedir sorusuna cevap olarak anayasa madde 83’ü gösterebiliriz.

Milletvekili dokunulmazlığı meclisin izni olmadıkça seçimden önce veya sonra işlediği veya işlediği iddia edilen bir suçtan dolayı milletvekilinin tutulamaması, tutuklanamaması, sorguya çekilememesi ve yargılanamamasıdır.

Milletvekilliği Dokunulmazlığı Amacı

Milletvekilliği dokunulmazlığı ile amaçlanan kamu gücü aracılığıyla milletvekilinin yasama dokunulmazlığını kısmi ya da tam olarak engellememektir. Bunu sağlayamama takdirinde yasama işlerinin sekteye uğraması olağandır. Devletler doğal olarak bunun olmasını istemezler ve parlamentodaki kişilere dokunulmazlık sağlarlar. Bu bilgiler çerçevesinde akla milletvekili dokunulmazlığı kapsamı gelmektedir.

Milletvekili Dokunulmazlığı Kapsamı

Milletvekilliği dokunulmazlığı kapsamı anayasa 83. maddesinden hareketle milletvekillerini tutmaya, tutuklamaya, sorgulamaya ve yargılamaya karşı korumaktır diyebiliriz. Bu işlemlerin yapılması mümkün değildir. Bu sayılanlar kapsamına girmeyen işlemlerin yapılması mümkündür.

Kişinin milletvekilliği görevi sona erdiği zamanda yasama dokunulmazlığı da sona erer. Bu parlamento üyelerine yasama dokunulmazlığı sağlamış çoğu ülkede böyledir. Buradan milletvekilinin sadece görevi esnasında işlediği suçlardan sorumlu olmadığı anlaşılmamalıdır. Dokunulmazlık milletvekilin seçimden önceki ve sonraki suçlarını da kapsamaktadır. Kişiye milletvekili olmadan veya olduktan sonra verilen bir ceza uygulama alanı bulmaz ancak infazı görevinin sona ermesinden sonraya bırakılır.

AİHM’de görülen (3 Aralık 2009 tarihli) Atilla Kart – Türkiye davası ise mevcut konumuz için dikkate değerdir:

“… Başvuran, 15 Aralık 2004 tarihinde, karma komisyonunun kararına itiraz etmiştir. Layihasında, başvuran, milletvekili dokunulmazlığının, parlamento üyelerini cezai kovuşturmadan yükümsüz ve muaf kılmak için düzenlenmediğini, milletvekillerinin görevlerini özgürce ve bağımsız olarak, endişe duymadan icra etmelerini sağlamak için düzenlendiğini belirtmiştir. Başvuran, dokunulmazlığın sorumsuzluk olmadığını, aksine, göreceli ve geçici bir ayrıcalık olduğunu savunmuştur…

… AİHM ilk kez, milletvekili dokunulmazlığından yararlanan kişinin, dokunulmazlığının yargılanmasına engel teşkil ettiğinden şikayetçi olduğu bir davayla karşılaşmıştır. Söz konusu hakların mahiyeti ile AİHM’nin hususunda karar vereceği şikâyet, bugüne kadar incelediği davalardan büyük ölçüde farklıdır. Bu konu üçüncü tarafların “kişisel” hakkı veya iddiaları meselesi olmaktan çıkmış, cezai suçla itham edilen bir milletvekilinin davasının mahkemece görülmesi hakkı meselesi haline gelmiştir. Bu nedenle bu başvuru yeni bir hukuki mesele doğurmaktadır…

… AİHM bir milletvekili hakkında yürütülen soruşturmaların ve beraberinde getirebileceği zorlayıcı tedbirlerin üyesi olduğu Meclis’in işleyişine zarar verebileceğini ve huzur içinde çalışmasını engelleyebileceğini kabul etmektedir. Bu bağlamda, söz konusu imtiyazın Meclis’in düzgün işleyişi ve bütünlüğünü garanti etmek şeklindeki kurumsal amacını kabul etmektedir. Bu şartlarda, AİHM, Hükümet’in de dayanak olarak aldığı, müşterek hukukta oluşturulan söz konusu istisnanın meşruluğunu kabul etmek durumundadır…

… Ancak, hukukun üstünlüğü ilkesinin gerekleri göz önüne alındığında, başvuranın durumunda geçerli olan dokunulmazlık türü, Meclis bütünlüğünü ve muhalefeti korumak şeklindeki amacın meşruluğu nedeniyle geçerlidir. AİHM, başvuranın dokunulmazlık hakkından feragat edememesinin söz konusu meşru amaçlar kapsamına girdiğini kabul etmektedir. Bu bağlamda, başvuranın kişisel feragati Millet Meclisi’nin kararının yerine geçemez… … Son olarak, cezai suçlamalar hususunda – özellikle de taraflar üzerinde geri dönüşü olmayan zarar verici etkileri olmadığı sürece – bir karar çıkması hakkı kesin olmadığı için AİHM, mevcut dava koşullarında, başvuranın milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmamasının, başvuranın mahkemeye başvurma hakkına, izlenen meşru amaçla orantısız olacak şekilde zarar vermediği kararını vermiştir…”

Sona erme bakımından sınırı belli olan milletvekili dokunulmazlığının başlangıcı ne zamandır?

Kişi milletvekili olarak seçildiği anda yasama dokunulmazlığı da başlamış olacaktır. Milletvekilliği görevi sona erdiği andan sonra kişi tekrar seçime katılır ve tekrar milletvekili seçilirse yasama dokunulmazlığı yeniden başlar, bu konuda bir sınırlama yoktur.

Yasama Dokunulmazlığının Zamanaşımına Etkisi

Hukukta zamanaşımı borçlar hukuku ve ceza hukuku alanlarında geçen bir terimdir. Yasama dokunulmazlığı kapsamında bizi ilgilendiren ceza hukukundaki zamanaşımıdır. Ceza hukukunda zamanaşımı iki türlüdür. Birinde ceza davasının açılması için öngörülen bir süre vardır ve bu sürede dava açılması gerekir. İkinci halde ceza kararının belli olması, kesinleşmesi için öngörülen bir süre vardır. Öngörülen sürelerde yapılmazlarsa zamanaşımına uğrar ve düşerler.

Zamanaşımı TCK’de düzenlenmiş ve bazı kanunlarda da ilgili hükümlere yer verilmiştir. Bu hükümlerden biri de anayasanın 83. maddesinde yer alan kuraldır. Bu kural “Üyelik süresince zamanaşımı işlemez.” kuralıdır. Kişiye milletvekili olmadan önce veya olduktan sonra verilen bir cezanın uygulama alanı bulmayacağı bunun infazının görevinden sonraya bırakılacağını söylemiştik. Bu kapsamda kişinin milletvekili görevi süresince yani üyelik süresince zamanaşımı işlemez.

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcıları Yasama Dokunulmazlığı

Cumhurbaşkanının suçtan sorumluluğunu iki kısma ayırabiliriz; Cumhurbaşkanın kişisel suçları ve görevi dolayısıyla suçları. Cumhurbaşkanı görevi dolayısıyla işlediği suçlardan sorumlu tutulamaz. Anayasada düzenlenmiştir.

Anayasa madde 105/1-2

“Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili Bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili Bakan sorumludur.

Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.”

Cumhurbaşkanının görev suçlarından sorumsuzluğunun bir istisnası vardır; vatana ihanet suçu.

Anayasa madde 105/3

“Cumhurbaşkanı vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.”

Cumhurbaşkanını göreviyle ilgili suçundan dolayı yüce divan yargılar.

Cumhurbaşkanının kişisel suçlarından görevde iken yargılanıp yargılanmayacağı ise tartışmalıdır. Hâkim görüş görevinden sonra yargılanması gerektiğini söyler.

Cumhurbaşkanı yardımcıları yasama dokunulmazlığı durumunu düzenleyen ayrıca bir düzenleme yoktur. Anayasada cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar birlikte düzenlenmiştir.

Anayasa madde 106/5-6-7-8-9-10

“Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.

Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak on beş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.

Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.

Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır.

Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer.

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır.”

Yasama Dokunulmazlığı Özellikleri

Milletvekili dokunulmazlığı kapsamı mutlak değildir. Bu bakımdan bir istisna söz konusudur, yasama dokunulmazlığı milletvekillerine kesin bir koruma sağlamamaktadır, gerekli hallerde TBMM tarafından kaldırılabilir. Bundan hareketle yasama dokunulmazlığı nispidir diyebiliriz. Aynı zamanda milletvekili dokunulmazlığı kişinin sadece milletvekilliği görevi devam ederken kullanabildiğinden dolayı bunun nispi olmak yanında geçici de olduğunu söyleyebiliriz.

Özetle yasama dokunulmazlığı özellikleri nispilik ve geçiciliktir.

Yasama Dokunulmazlığı İstisnaları

Yasama dokunulmazlığı istisnaları anayasa ile düzenlenmiştir.

Anayasa 83. maddesinde, milletvekilinin görevde iken yargılanmasına bir durumda izin vermektedir. O da ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılması kaydıyla anayasanın 14. maddesindeki hallerin gerçekleşmesidir. Kişi ancak bu haller dolayısıyla tutuklanabilir, sorguya çekilebilir veya yargılanabilir. Alakalı olsa dahi bu hallerin dışında herhangi bir durumdan dolayı sayılan işlemler yapılamaz bu durumlarda yasama dokunulmazlığı devam etmektedir.

Anayasa 14. maddedeki yasama dokunulmazlığı istisnaları hallerini görmek için 14. maddeye bakmakta fayda vardır;

“Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.

Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.”

Bu maddeden hareketle devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler yasama dokunulmazlığı istisnaları hallerine girmektedir. Bu kapsamda anayasa istisna fiilleri tek tek saymamış genel bir açıklama yapmıştır.

Eğer milletvekili 14. madde kapsamında bir suçu milletvekili seçilmeden önce işlemiş ve soruşturmasına da seçimden önce başlanmışsa tutuklama, sorguya çekme ve yargılama gibi işlemler yasama dokunulmazlığı kaldırılmadan yapılabilir.

Suçüstü halleri nelerdir?

CMK madde 2/1-j’ye göre suçüstü;

  • İşlenmekte olan suçu,
  • Henüz işlenmiş olan fiil ile fiilin işlenmesinden hemen sonra kolluk, suçtan zarar gören veya başkaları tarafından takip edilerek yakalanan kişinin işlediği suçu,
  • Fiilin pek az önce işlendiğini gösteren eşya veya delille yakalanan kimsenin işlediği suçu, ifade eder.

Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması nasıl gerçekleşir?

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması durumunda izlenmesi gereken aşamalar anayasada belirtilmiştir. Yasama dokunulmazlığı meclis kararıyla kaldırılır. Meclisin hangi haller ve şartlar altında yasama dokunulmazlığını kaldıracağı hakkında bir hüküm yoktur. Yani anayasa hangi suçlarda yasama dokunulmazlığının kaldırılması gerektiğini meclise bırakmıştır fakat bu meclisin keyfi hareket ettiği anlamına gelmez, sınırsız bir takdir yetkisi yoktur. Meclis bu işlemi yaparken gerçekten yasama dokunulmazlığının kaldırılması durumunun gerekip gerekmediğini, siyasi bir amacının olup olmadığını gözetmek durumundadır. Meclis tarafından yasama dokunulmazlığının kaldırılması anayasa mahkemesinin denetimi altındadır anayasa mahkemesi yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına karşı yapılan başvurulara bakarken meclisin yukarıda sayılan durumları gözetmediğini, yasama dokunulmazlığının kaldırılması durumunun keyfilik içerdiğini tespit ederse bunları iptal sebebi olarak kabul edebilir bu da meclisin sınırsız bir takdir yetkisinin olmadığını kanıtlar.

Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasının istisnaları olarak kabul edilen ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce kovuşturmasına başlanmış olmak şartıyla anayasanın 14. maddesindeki durumlar bunla karıştırılmamalıdır. Bu durumlarda yasama dokunulmazlığının kaldırılması için meclis kararına gerek yoktur, meclis kararı olmadan dokunulmazlık kalkar.

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması aşamaları nasıl işler?

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması durumunda izlenecek yol meclis iç tüzüğünde belirtilmiştir.

“Yasama dokunulmazlığı ve üyeliğin düşmesi” başlıklı kısım, 131-134. Maddeler arasında düzenlenmiştir.

Madde 131

“Bir milletvekilinin veya görevleriyle ilgili olmayan suçlardan dolayı Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler Başkanlıkça, Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona havale edilir. Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun Başkanı, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtibi, Anayasa Komisyonunun Başkanı, Başkanvekili, Sözcüsü ve Katibidir.”

Bu maddeden hareketle belirtmek gerekir ki dokunulmazlığın kaldırılması hakkındaki istemler başkanlıkça reddedilemez. İstemlerin hangi mercilerden geleceği maddeden anlaşılmamaktadır, uygulamada bu istem genelde savcılıktan gelmektedir.

Madde 132

“Karma komisyon başkanı, dokunulmazlık dosyalarını incelemek üzere her siyasi partinin hazırlık komisyonuna verebileceği üyeleri arasından ad çekme suretiyle beş üyeli bir hazırlık komisyonu teşkil eder. Hazırlık komisyonu kendine gizli oyla bir başkan ve sözcülük görevini de yapacak bir kâtip seçer. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini, Cumhurbaşkanı yardımcısını veya bakanı dinler; tanık dinleyemez. Hazırlık komisyonu raporunu göreve başlamasından itibaren en geç bir ayda verir. Bu rapor Karma Komisyonda bir ayda sonuçlandırılır.”

Beş üyeli hazırlık komisyonunun üyelerinin ad çekme yöntemiyle belirlenmesinin amacı meclisteki tüm gruplardan üye olması ve demokratik bir komisyon sağlamaktır. Komisyonun yargılama yetkisi yoktur.

Madde 133

“Karma Komisyon, hazırlık komisyonunun raporunu ve eklerini görüşür. Karma Komisyon dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği, Cumhurbaşkanı yardımcılığı veya bakanlık sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verir. Karma komisyon raporu, kovuşturmanın ertelenmesi şeklinde ise Genel Kurulda okunur. On gün zarfında bu rapora yazılı olarak itiraz edilmezse kesinleşir. Rapor, dokunulmazlığın kaldırılması şeklinde ise veya 3. fıkra gereğince itiraz edilmişse Genel Kurulda görüşülür. Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise, dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamaz.”

Karma komisyon dokunulmazlığın kaldırılması veya kovuşturmanın milletvekilliği, cumhurbaşkanı yardımcılığı veya bakanlık sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi kararını 1 ay içinde verir, bu işlemlerin kısa sürede sonuçlandırılması gerekliliği meclise olan saygı açısından önemlidir.

Dokunulmazlığın kaldırılması şeklindeki rapora itiraz olur da genel kurulda görüşülürse oylama yapılır, oylama sonucu rapor kabul edilirse dokunulmazlık kalkar. Kabul edilmezse dokunulmazlığın kaldırılması ertelenir. Dokunulmazlığın kaldırılması şeklindeki rapora değil de erteleme yönündeki rapora itiraz edilmişse ve genel kurul raporu kabul ettiyse erteleme gerçekleşir. Kabul etmezse erteleme değil dokunulmazlığın kaldırılmasını istediğinden hareketle dokunulmazlık başka bir işleme gerek olmadan kalkar.

Madde 134

“Dokunulmazlığın kaldırılması istenen milletvekili, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan isterse hazırlık komisyonda, Karma komisyonda ve Genel Kurulda kendini savunur veya bir üyeye savundurur. Savunma için çağrıda bulunan milletvekili, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan davete uymazsa evrak üzerinde karar verilir. Son söz herhalde savunmanındır. Dokunulmazlığının kaldırılmasını üyenin bizzat istemesi yeterli değildir.”

Dokunulmazlığın kaldırılmasını üye bizzat isteyemeyeceği gibi dokunulmazlık haklarından da feragat edemez.

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması için kaç oy gerekir?

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması için kaç oy gerekir sorusunun cevabı yasama dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili düzenlemelerde geçmektedir.

İlgili maddelerde geçen yasama dokunulmazlığının kaldırılması şeklindeki teklif anayasa değişikliği teklifi şeklinde olduğundan yasama dokunulmazlığının kaldırılması için 400 milletvekilinin oyu gereklidir.

Kaynakça

-HAFIZOĞULLARI Zeki – ÖZEN Muharrem, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara, USA yayıncılık, 13. Baskı, 2021

-TDK Sözlükleri

-Ceza Hukuku Dergisi, Cilt:4, Sayı:42, 2020

-Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (ERZSOSDE) XI-I:67-84, 2018

-Necmettin Erbakan Hukuk Fakültesi Dergisi (NEÜHFD), Cilt:4, Sayı:1, 2021

-Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:57, Sayı:1, 2008

-26 Eylül 2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

-4 Aralık 2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu

-18 Ekim 1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

– AİHM 03.12.2009 Tarihli Atilla Kart – Türkiye Davası Kararı

38 thoughts on “Yasama Dokunulmazlığı”

  1. Evrim ÖZKAN.

    Tebrikler ,çok açıklayıcı ve akıcı olmuş.Anlatım super.Başarilarinin devamını dilerim.

  2. Fatma Eryılmaz

    Tebrikler Merve’cim yolun açık olsun başarılar dilerim

  3. Fatma Eryılmaz

    Tebrikler Merve’cim yolun açık olsun başarılar dilerim

  4. Gayet açıklayıcı olmuş, başarılarının devamını dilerim. Tebrikler..

Yorum bırakın

Yorumunuza yalnızca isminizi eklemeniz yeterlidir.

Yorum yaptığınızda, isminiz bir dahaki sefere hatırlatılmak üzere tarayıcınıza kaydedilebilir. Detaylı bilgi için Kullanım Koşulları ile Gizlilik ve Çerez Politikamızı okuyabilirsiniz. 

İÇİNDEKİLER
Scroll to Top